23 Eylül 2010 Perşembe

The Body Shop Oil Free Balancing Foundation SPF15


Malum geçtiğimiz haftalarda The Body Shop makyaj ürünlerinde 2 al 1 öde kampanyası yapmıştı. Bu kampanyadan benim de payıma düşen bu fondöten ve kabuki fırça olmuştu. Oil free fondöteni almak bir süredir aklımdaydı, üründen memnun kalanların yorumları sayesinde baya merak etmiştim. Bendeki 03 nolu tonu. Şu an yazdan kalma bronzluk sebebiyle açık kalıyor bu ton. Neyse o problem değil, ilk dikkatimi çeken şu ana kadar kullandığım fondötenlere göre kıvamlı yapıda oluşuydu.(onları da bir ara deşeriz) İlk olarak parmaklarımla sürmeyi denedim, ten ısısıyla daha kolay dağıtabilirim diye düşündüm ama hiç de öyle olmadı. Yağsız olması sebebiyle zaten kolay sabitleniyor eli çabuk tutmak lazım gibi geldi bana. Sonra fondöten fırçasıyla denemekte fayda var dedim, yokkkk yine aynı bir türlü bütünleşmedi fondöten yüzümle. Yayılmadı, çok çok kötü bir görüntü:SSS En son bugün ıslak süngerle uygulamayı denedim sabah hazırlanırken zaten kısıtlı zamanım vardı ama bu sefer de sonuç başarısız yine aynı görüntü, cilt tarafından bir türlü emilmeyen, doğru düzgün dağılmayan bir ürün oldu benim için. O kısıtlı vakitte tekrar makyajı silmek vb. ile zaman kaybettim. Neden böyle bir sonuçla karşılaştım anlamış değilim. Cildim karma, sivilceye yatkın. Yağsız fondötenin iyi geleceğini düşünmüştüm. Sizce sorun ne??? Fondöteni uygulamadan önce nemlendiricimi de sürmüştüm, ilk defa böyle bir sonuçla karşılaştım. Şu ana kadar en memnun kaldığım ürün MAC Face and Body olmuştu, ama şu an ten rengim onun için koyu kalacak. Bunun dışında Max Factor Lasting Performance'tan da memnun kaldım ama günlük kullanımda bu denli yoğun bi kapatmaya ihtiyaç duymuyorum. Maybelline Affinitone 'da yine memnun kalarak kullandığım bi üründü. Sizce nasıl bir ürüne yönelmeliyim. En basiti gidip Face&Body nin uygun tonunu almak ama rengim açıldıktan sonra o da yalan olacak:))))




21 Eylül 2010 Salı

Aylar Sonra Makyaj Postu



Sıcak havalar sebebiyle sadece rimel, belki biraz da kalem kullanan ben evde boş boş otururken hadi bir makyaj yapym dedim, sonucunda ortaya böyle bir şey çıktı hemencecik fotoladım. Far kullanmayalı aylar olmuş, bir değişik geldi gözüme makyaj. Alışamadım. Havalar serinleyince farlar, eyelinerlar yine havalarda uçuşacak. Bunlar ufak ısınma turları:)))

16 Eylül 2010 Perşembe

Sonunda Röfle


Aylardır planladığım röfleyi sonunda yaptırdım. Aslında daha yoğun bir sarı istiyordum ama malum bi anda komple sarı olmak kolay olmuyor bi dahaki röfleye inşallah. İlk defa röfle yaptırdığım için kurbanlık koyun gibi hissediyordum kendimi. Allahtan ilk paketler açılınca renk içime sindi, kopma yanma da olmadı çok şükür. Paketten sonra cila atmaya da gerek kalmadı. Doğal olarak azıcık da olsa sertleşme var onuda bakımla kendine getirmeyi planlıyorum. Yaklaşık 1.5 ay sonra dip boyaya gittiğim zaman aralardaki koyulara da paket atacağını söyledi kuaförüm.
Benim içime sindi, sizce nasıl olmuş:)))) Röfle konusunda tecrübeli olan okuyucularım yorumlarınız, önerilerinizi bekliyorum:)

15 Eylül 2010 Çarşamba

Kruidvat Fruity Botanicals



Bugün yaptığım Watsons çıkarmasından bir kaç parçayı paylaşmak istedim. Şampuan reyonunda gezerken gözüme çarptı bu ciciler. Sanırım kısa zaman önce getirdi Watsons bu markayı. Hollanda kökenli bir markaymış Fruity Botanicals. Ambalajı, kokusu hoşuma gitti denemeliyim dedim. Yaklaşık 7-8 aydır Down Under Natural's Fruit Kicks serisini kullanıyorum ve gerçekten çok memnun kaldım. Başta saç kremini de kullanıyordum ama kısa zaman içinde sadece şampuanı bile saçlarımı yumuşacık ve parlak yapmama yetti. Kokusularına yorum bile yapamıyorum hele de Narlı seri. Neyse işte bu kadar memnun olduğum halde neden şampuanımı değiştirdim ben de bilmiyorum. Umarım bunu da severim bana iyi gelir.

Bendeki seri gördüğünüz gibi Anti Frizz serisi. Nar ekstresi ve inci proteini içerip, kuru ve yıpranmış saçlara ekstra bakım yapıyormuş kendileri. İsminden de anlaşılacağı gibi kabarmayı önleyici ve düzleştirici etkisi varmımış. Bakalım ne kadar doğru:) Fruit Kicks'i aratmaz inşallah.

He bu arada Watsons'ın ballı serideki onarıcı maskesini de aldım.Şampuanla beraber maskenin de etkileri ve yorumlarını ilerleyen postlarda paylaşırım. Bir kaç gün içinde röfle yaptırmayı planlıyorum bakıma önem vermem lazım, çok endişeliyim ilk defa röfle yaptırcam. Boya işlerinden gayet güzel anlıyorum ama röfle konusunde tecrübem olmadığından kafam soru işaretleriyle dolu. Ya istediğim ton çıkmazsa, ya saçlarım çok yıpranırsa bla bla. Ama hazır saçlarım bu kadar açık renkken yaptırmazsam çok içimde kalacak. Neyse umarımm sonuçtan memnun kalırım.

11 Eylül 2010 Cumartesi

Yaşıyorum:)



Evet farkındayım:) Bu sefer çok oldum, sorumsuzluğun dibine vurdum. Yaz dedim, rehavet dedim, dedim de dedim. Ama bu sefer durumlar farklı. En son postu 28 temmuzda yazmışım şaka gibi. Yaklşık 4 haftadır blogu sadece 1 kez açabildim elimde olmayan sebeplerden ötürü. Bu süre içinde laptop yanımda değildi gerçi olsaydı nolcaktı internet olmadan yine postsuz boynu bükük kalacaktı buralar. Kendime inanamıyorum 4 hafta boyunca sadece 1 kez oturdum bilgisayar başına o da toplasak yarım saat etmez, nasıl dayandım, nasıl geçti vakit bilmiyorum. Demekki olabiliyormuş. Neyse efendim boşverin beni, sizler iyisinizdir inşallah:) İstediğiniz kadar sitem edebilirsiniz hakettim. 1-2 hafta daha başı boş kalabilir bu zavallı blog. Ama sonrasında kaldığım yerden BU SEFER SÖZ devam edeceğim. Artık sıcak havalar, mayışıklık vb. bahanelerim de olmayacak. Hazır sonbahar benimn ayım da kapıya dayanmışken elbet yazacak şeylerim olacaktır. Şimdilik hoşçakal sevgili okuyucu. Behlül kaçar:)